Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından İstanbul depremi de gündeme geldi. Uzmanlar, beklenen depremler hakkında uyarılar yaparken, İstanbul’da yer alan konutların dayanıklı olup olmadığı da endişe vermeye başladı. Binlerce kişi, oturduğu binaların dayanıklılığını test ettirmek için belediyeye ya da özel şirketlere müracaat etmeye başladı.
Prof. Dr. Volkan Öngel, zemin olarak güvenli görülen ilçeler için taleplerin arttığını ifade etti. Birçok yer bilimci, İstanbul’un hangi ilçelerindeki zemin yapılarının depreme dayanıklı olduğunu, hangi ilçelerin ise, tehlikeli olduğunu belirtiyor. Açıklanan bilgilere göre insanlar, zemin açısından sağlam olan ilçelere taşınma kararı almaya başlıyor.
O İLÇELERDE KİRA ARTIŞI AZALACAK
Prof. Dr. Volkan Öngel konu ile ilgili yaptığı açıklamalarda, zemini sağlam olarak belirtilen ilçelere yerleşim kayacağını ve bu durumun diğer ilçelerdeki kira artışlarını azaltacağını ifade etti. Aynı durumun 1999 yılında meydana gelen Marmara depreminin ardından da yaşandığını hatırlatan Beykent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Öngel, emlak sektöründe depremin artık çok büyük bir belirleyici olduğunu da ifade etti.
KİRA VE KONUT FİYATLARI ARTACAK
Şehir merkezinin zemini sağlam ilçelere doğru kayacağını ifade eden Prof. Dr. Volkan Öngel açıklamalarına şu ifadeler ile devam etti; ‘’Net olarak biz aslında çok benzer bir senaryoyu daha önce 1999 depremi sonrasında da görmüştük. O depremden sonra özellikle Yeşilköy, Bakırköy, Avcılar gibi sahil hattı gibi bölgelerden daha çok Bahçeşehir, Başakşehir, Arnavutköy gibi nispeten daha deprem anlamında iyi ve güvenli olan yerleşimlere kayma yaşandı. O dönemi de göz önüne aldığımızda bahsettiğiniz eski İstanbul yerleşimleri ya da sahile yakın yerleşimlerdeki mülk ve kira fiyatlarında bir gerileme oldu. Yeni talep gören alanlarda da aynı şekilde fiyat artışı yaşandı. Bu dönemde finansal anlamda da insanlara bir yatırım fırsatı çıktı. Yani İstanbul’un çok talep gören bölgelerini daha ucuz fiyatlara almak ya da oradan mülk kiralama şansına sahip oldular. Fakat bu süreç ister istemez birkaç yıl sürdü. Sonrasında bu alanlara yine yerleşim anlamında geri dönüldü. İnsanlar tabii tekrar depremle birlikte sarsılınca yine benzer sürecin yaşanmakta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bahsettiğimiz yeni yerleşim yerlerine doğru ciddi bir talep artışı var ve bu o bölgedeki mülk fiyatlarında hem kira hem de satın almalar noktasında bir yükselişi de beraberinde getirecektir.’’