Küresel ekonomik dengeler, merkez bankalarının politikalarıyla yeni bir evreye giriyor. Uzun süren “şahin” politikaların ardından “güvercin” beklentileri artsa da, merkez bankalarının faiz indirimlerine yönelik öngörüler güç kaybetmeye devam ediyor. Bu durum, küresel piyasalarda yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Kovid-19 salgınının üretim ve tedarik zincirlerine olan olumsuz etkileri ve artan jeopolitik riskler, dünya genelinde enflasyonun yükselmesine neden oldu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’e göre, 2024 yılında merkez bankaları tarafından yapılacak faiz indirimleri coğrafi olarak yaygın olacak ancak bu indirimlerin şiddeti düşük kalacak.
ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) tarafından daha fazla faiz artırımı beklenmiyor. Bununla birlikte, Fed’in enflasyonu yüzde 2’ye düşürme hedefi, pandemi sonrası artan enflasyonla daha da önem kazanıyor. Haziran 2022’de yüzde 9,1 ile 41 yılın zirvesine ulaşan ABD enflasyonu, Fed’in faiz politikasında önemli bir rol oynuyor.
Avrupa’da ise enflasyon ve resesyon arasındaki ikilem, ekonomik belirsizlikleri artırıyor. Avro Bölgesi’nde ve İngiltere’de enflasyon oranları, ekonomik verilerde belirsizlik yaratıyor. ECB ve BoE’nin politika faizlerindeki hareketleri, bölgenin ekonomik geleceği açısından kritik öneme sahip.
Asya’da ise, Çin Merkez Bankası (PBoC) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ), politika ve borç verme faiz oranlarında değişikliğe gitmiyor. Bu durum, bölgedeki ekonomik aktivitenin geleceği üzerinde belirleyici olacak.
Türkiye’de ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), özellikle enflasyonla mücadele kapsamında faiz politikasında önemli adımlar attı. TCMB’nin faiz artırım trendinin sonuna yaklaştığı ve yıl sonuna doğru enflasyondaki seyre paralel olarak faiz indirim döngüsüne geçebileceği belirtiliyor.
Bu çerçevede, küresel ekonomi ve piyasalar, merkez bankalarının politika kararlarına odaklanmış durumda. İlerleyen dönemde, bu politikaların ekonomik dengeler üzerindeki etkilerini gözlemlemek, yatırımcılar ve analistler için büyük önem taşıyor. Merkez bankalarının her bir adımı, küresel ekonominin geleceğini şekillendirecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu dinamik ortam, ekonomi dünyasındaki tüm aktörler için dikkatle takip edilmesi gereken bir süreci işaret ediyor.