Ekonomi Dünyasında Yeni Bir Dalganın Yükselişi
Günümüz ekonomisinde yeni terimler hızla ortaya çıkarken, bu terimlerin anlamları ve etkileri herkesin ilgisini çekiyor. İktisatçı, bürokrat ve yazar Mahfi Eğilmez, ekonomiye yeni bir bakış açısı getiren üç kavramı – skimpflasyon, shrinkflasyon ve greedflasyon – popülerleştirdi. Peki, bu kavramlar nedir ve geleneksel enflasyondan ne gibi farkları bulunmaktadır?
Skimpflasyon: Kalitenin Sessiz Düşüşü
Skimpflasyon, aslında çoğumuzun günlük hayatta farkında olmadan deneyimlediği bir olgudur. Bu kavram, “aynı fiyata daha düşük kaliteli ürün satışı” olarak tanımlanabilir. Örneğin, bir zamanlar yüksek kalitede sunulan bir et ve süt ürünlerinin, zamanla daha düşük kalitede bir alternatifle değiştirilmesi bu duruma örnektir. Türkiye’de eski, lezzetli çileklerin yerini alan tatsız, kokusuz çilekler de skimpflasyonun somut bir göstergesidir. Alım gücümüz düştükçe, yüksek kaliteli ürünler yurt dışına satılıyor, bizler daha düşük kaliteli alternatiflerle yetinmek zorunda kalıyoruz.
Greedflasyon: Açgözlülüğün Ekonomik Yansıması
İngilizcede ‘açgözlülük’ anlamına gelen ‘greed’ kelimesinden türetilen greedflasyon, fiyat artışlarının aşırı kar hırsıyla tetiklendiği durumları ifade eder. Bu durum, genellikle “Nasılsa almak zorundalar” mantığıyla hareket eden üreticiler ve satıcılar tarafından yaratılır. Greedflasyon, tüketicilerin zorunlu ihtiyaçlarından yararlanarak, enflasyon veya kur artışlarının ötesinde fiyat artışları yapılmasını içerir.
Shrinkflasyon: Miktar Azalırken Fiyat Sabit
Shrinkflasyon ise ürünlerin gramajının düşürülmesi fakat fiyatlarının sabit tutulmasıyla karakterize edilir. Örneğin, 125 gram ağırlığındaki bir ürünün 100 grama düşürülüp fiyatının aynı kalması, aslında dolaylı bir fiyat artışı anlamına gelir. Bu, özellikle paketli gıdalarda sıkça görülür. Ekonomik durum iyileşse bile, ‘maksi’ etiketli ürünler standart hale gelebilir ve sonraki ekonomik krizlerde bu paketlerin boyutları daha da küçülebilir.
Algılanan Enflasyon ve Gerçeklik
Bu üç kavramın birleşimi, ürünlerin kalitesinin düşmesine, miktarlarının azalmasına ve fiyatlarının artmasına yol açıyor. Bu durum, resmi enflasyon rakamları ile tüketicilerin algıladığı enflasyon arasında büyük bir fark yaratıyor. Ekonomik sıkıntılar, günlük yaşamımızı rakamların ötesinde etkiliyor. Sonuç olarak, her şey daha kalitesiz, daha küçük ve yine de bütçemizi zorluyor.