Almanya’nın politik arenası, son zamanlarda beklenmedik bir hareketlenme ile çalkalanıyor. Türk kökenli vatandaşlar tarafından kurulan ve kamuoyunda henüz yeterince tanınmayan DAVA Partisi (Demokratische Allianz für Vielfalt und Aufbruch – Çeşitlilik ve Uyanış İçin Demokratik İttifak), Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılım kararı alarak dikkatleri üzerine çekti.
DAVA’nın gündeme bomba gibi düşen en büyük hamlesi ise, partinin başkanı Teyfik Özcan’ın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Almanya’da gerçekleşecek olan kendi doğum günü etkinliğine davet etmesi oldu. Bu davet, Almanya’da yürürlükte olan seçim kampanyası yasaklarına alternatif bir yol olarak değerlendiriliyor. Özcan’ın bu stratejisi, “10 bin arkadaş ile burada kutlamaya çağırıyorum” şeklindeki ifadesiyle, Erdoğan’ın siyasi nedenlerle değil, kişisel bir etkinlik için Almanya’ya gelmesini sağlamayı hedefliyor.
Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Bild Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarda bu duruma karşı sert bir tavır sergiledi. Faeser, Almanya’daki seçimlerin dışarıdan etkilenmesine tolerans gösterilmeyeceğini vurgulayarak, adeta Ankara’ya bir uyarı niteliğindeki sözler sarf etti.
DAVA Partisi’nin asıl amacı, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde en az bir milletvekilini Brüksel’e göndermek. Ancak, bu hedefin gerçekleşmesi için Türk kökenli seçmenlerin ve ülkedeki İslam dinine mensup diğer göçmen kökenli vatandaşların desteğine ihtiyaç duyuluyor. Geçmişte Almanya’da kurulan Türk partilerine ve Türk kökenlilerin oluşturduğu diğer siyasi oluşumlara ilgi düşük seviyede kalmıştı. Bu nedenle, DAVA’nın beklenen oy oranının ne olacağı merak konusu.
Avrupa ülkelerinde genel olarak AP seçimlerine katılım oranlarının düşük olması, belirli bir kitleyi harekete geçirebilen partiler için avantaj sağlayabilir. Ancak, DAVA’nın Almanya’daki Türk kökenli toplumdan yeterli desteği alıp alamayacağı ise henüz belirsiz.
Bu gelişmeler, Almanya’daki politik dengeleri nasıl etkileyecek, Türk kökenli vatandaşların siyasi tercihleri ne yönde şekillenecek? Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde yaşanacak siyasi gelişmelerle birlikte netleşecek. DAVA Partisi’nin bu cesur hamlesi, Alman siyasetinde nasıl bir yankı uyandıracak, bekleyip göreceğiz.