Anayasa Mahkemesi'nden Tarihi Karar: Can Atalay İçin Hak İhlali Tespiti ve Yeniden Yargılama Talebi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönemeç olarak görülen bir olayın merkezinde, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili ve Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay var. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Atalay’ın tahliye talebi ve yargılamalarının durdurulması istemiyle ilgili yapılan hak ihlali başvurusunu ikinci kez ele aldı. İlk ihlal kararı 5’e karşı 9 oyla alınırken, ikinci kararda bu oran 3’e karşı 11 olarak belirlendi, böylece Atalay’a yönelik hak ihlalleri tescillendi.

Bu kararın hukuki ve siyasi yankıları büyük oldu. Öncelikle, avukat Deniz Özen, Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin kararının, Atalay’ın ‘Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ hakkı ile ‘Kişi hürriyeti ve güvenliği’ haklarına yapılan ihlalleri ortadan kaldırmak için verildiği biliniyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı Yargıtay’a gönderirken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaası ve sonrasında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararları da dikkat çekti. Daire, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uymama kararı alarak, Atalay hakkında verilen karar veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Bu hamle, Türkiye’nin hukuk sisteminde nadiren rastlanan bir durum olarak kayıtlara geçti.

Cezaevinde bulunan Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması üzerine Yüksek Mahkeme’ye ikinci bir başvuruda bulundu. Avukatlar, Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini belirtti. Bu talepler, Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel insan haklarına yönelik endişeleri de beraberinde getirdi.

Anayasa Mahkemesi’nin ilk ihlal kararının gerekçesi, 27 Ekim’de Resmî Gazete’de yayınlandı. Kararda, Atalay hakkında tespit edilen hak ihlallerinin sonlandırılması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, yeniden yargılamanın başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve tahliyesi gibi konular ele alındı. Bu kararın, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve insan haklarına dair tartışmaları daha da alevlendirdiği görülüyor.

Yerel mahkeme ve Yargıtay arasındaki bu süreç, Atalay’ın durumu hakkında geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaası ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararları, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda büyük ilgi gördü.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bu kararlar ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin hukuk sistemi, yargı bağımsızlığı ve demokratik süreçler açısından önemli bir dönemeç olarak kabul ediliyor. Atalay’ın durumu, siyasi ve hukuki çevrelerde uzun süre konuşulacak ve Türkiye’nin demokratik geleceğine dair önemli bir örnek teşkil edecek gibi görünüyor.

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Anayasa Mahkemesi'nden Tarihi Karar: Can Atalay İçin Hak İhlali Tespiti ve Yeniden Yargılama Talebi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir