Avrupa'da yeni göç krizi kapıda! Türkiye sınır kapılarını açacak mı?

Dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, tüm ülkeleri ve üretim sektörlerini yerle bir etti. Afrika ve Ortadoğu’dan yüzbinlerce vatandaş Avrupa’ya akın ediyor.

Avrupa’ya giriş kapısı Libya açıklarından Yunanistan veya İtalya’ya kaçak yollarla deniz yoluyla gidiş veyahut Türkiye üzerinden kara sınırından geçişler yapılıyor. Son yıllarda özellikle 2011 yılından itibaren ülkemize giren milyonlarca sığınmacının sadece bir ülkeden gelmesi değil birçok ülkeden gelen genel toplamda sayıları başlangıçta 2 milyon olan insan topluluğu günümüzde neredeyse bu rakam 10 milyona ulaşmış vaziyette. Hal böyle olunca ülkemizde de istihdam ve üretim fonksiyonlarındaki aksaklıklar, 2011 yılı ve öncesi gelen milyonlarca sığınmacının yeni rotasını oluşturdu.

GÖÇ KRİZİ

Avrupa yakında yeni bir göç krizi dalgasıyla karşı karşıya kalabilir. Yılın başından bu yana yapılan akın, altı yılın toplamından üzerine çıkarak bir rekora ulaştı. Avrupa Birliği ülkeleri neredeyse 200 bin yasadışı sınır geçişi olduğunu belirtti. Afrika ve Ortadoğu’dan gelen on binlerce kaçak göçmen, kendilerine ”Işık Konvoyu” adını vererek Edirne’ye yaklaşmaya devam ediyor. 

Birkaç hafta önce bir yerleşimci kervanı kuruldu. Bu gece Yunanistan sınırına hücum etmeye ve ardından Balkanlar’dan kuzeye doğru ilerlemeye hazırlanıyorlar. Nihai hedef, başta Almanya olmak üzere Batı Avrupa ülkeleridir

TÜRKİYE’DE MÜLTECİ

Bunun sadece başlangıç olduğu, sonbaharda toplamda daha da fazla grubun akın akın hareket edeceği belirtiliyor. Dünyada milyonlarca göçmen, sığınmacı, koruma statüsü gibi adlandırılan grupların ev sahipliğini yapıyor. Avrupa’dan yılda milyarlarca dolar nakdi desteğin sağlandığı iddia ediliyor. Son yıllarda belirtilen hususlar üzerinde beklenmedik gelişmeler yaşandığı tahmin edilmekte. Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır ötesi operasyonlarıyla birilerinin ayağına basmasıyla siyasi ilişkiler sekteye uğradı. Türkiye’yi eski görünümlü görmek akıl dışı düşüncenin ötesine itilir. 

Avrupa ülkeleri, dünyada en fazla ihracat gerçekleştiren, en güçlü ekonomiler arasında yer alan ve dünya ekonomisine yön veren egemen ülke konumunda yer alıyorlar. Bu sebeple üretim fonksiyonlarında çeşitlilik, hayat maliyetlerinde kolaylık, sosyal devlet anlayışı ve para birimlerinin değerli olması insanları bu yaşama doğru ilerlemelerini sağlıyor.