Türkiye, sıradışı bir dolandırıcılık vakasına şahit oldu. Ayasofya’nın müezzini ve bir grup imamın başrolde olduğu bu olay, siyasal İslam’ın en karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. İstanbul’dan Sinop’a uzanan bu hikaye, imamların otomobil satışlarından devasa bir vurguna dönüşen sazan sarmalının iç yüzünü açığa çıkarıyor. Bu makale, Türkiye’deki ekonomik kriz ve politik bağlam içinde, bu benzersiz dolandırıcılık olayının detaylarını derinlemesine inceliyor.
İmamlar ve Oto Dolandırıcılığı
İstanbul Bağcılar’daki bir caminin imamı olan Ahmet Cengiz, otomobil satış işine giriştiğinde, bu işin sadece bir başlangıç olduğunu kimse tahmin edemezdi. Cengiz ve kuzeni, yine bir imam olan Halil Cengiz, eşlerinin adına kurdukları bir şirketle, Elibol Taşımacılık Turizm İnşaat ve Gıda Sanayi Ltd Şti ile işbirliği yaparak, Türkiye’deki otomobil piyasasındaki açığı fırsata çevirdi.
Bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz politikaları ve artan enflasyon sebebiyle, paraları değer kaybeden vatandaşlar otomobil alıma yönelmişti. Elibol ve CNGZ şirketleri, bu durumu fırsat bilerek, otomobil satışı yapmaya başladı. İddialara göre, bu satışların ardında büyük bir dolandırıcılık şeması yatıyordu.
Ayasofya Müezzini ve Siyasi Bağlantılar
Ayasofya’nın müezzini Rıdvan Akbaş’ın da içinde olduğu bu dolandırıcılık halkasında, AKP’li politikacılar ve yerel yöneticiler de yer alıyordu. Aktan ailesi ve çeşitli AKP ilçe başkanları, bu dolandırıcılık şemasının bir parçasıydı.
İstanbul’dan Sinop’un Durağan ilçesine uzanan bu dolandırıcılık zinciri, siyasi ve dini figürlerin güvenilir imajını kullanarak yüzlerce insanı kandırdı. İmamlar, dolandırıcılık faaliyetlerine başlamadan önce Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ücretsiz izne çıktılar. Ancak gerçek amacın sendikal faaliyet olmadığı ortaya çıktı.
Dolandırıcılığın Detayları
Bu şema, öncelikle güven vermek üzerine kurulmuştu. Dolandırıcılar, toplumun tanıdığı ve güvendiği kişilere önce araçları sorunsuz şekilde teslim ederek, dolandırıcılık zincirini genişletti. Kârlı alışveriş söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, CNGZ ve Haktan Otomotiv şirketleri Durağan’da ortak bir galeri açtı.
Sonuçlar ve Toplumsal Etki
Bu olay, Türkiye’deki siyasal ve dini dinamiklerin karanlık yüzünü gözler önüne serdi. Dini ve siyasi güçlerin nasıl kötüye kullanılabileceğinin canlı bir örneği olan bu dolandırıcılık vakası, Türkiye toplumunda derin izler bıraktı. Bu makale, Ayasofya müezzini ve imamların dahil olduğu bu sansasyonel olayın, Türkiye’deki ekonomik ve politik gerçekliğin bir yansıması olduğunu gösteriyor.