Sakarya Tabip Odası Başkanı Fırat Karadeniz, “Doktorlar öncelikle itibarlarının iade edilmesini istiyor. Son zamanlarda yapılan bütün uygulamalar hekimlerin itibarını zedeleyecek şekilde yapıldı. Doktorlar sağlıkta şiddetin sona ermesini istiyor. 15 gün içerisinde çok ciddi anlamda sıkıntılı olaylar yaşadı doktorlar ve sağlık çalışanları. Devletin yasal olarak beline silah verdiği emekli polis memuru, sıra kavgası yüzünden bir arkadaşımızı vurmak istedi. Hastanenin içerisinde ateş etti. Bir başkası öncelik kavgası yüzünden acil serviste 5 kişiyi yaraladı. Ateşli silahları çok rahat bir şekilde sağlık hizmeti veren kurumların içerisine sokabiliyorlar. Hekimler sağlıkta şiddetin önlenmesini istiyorlar” şeklinde konuştu.
EKONOMİK DARBOĞAZ
Hekimlerin ekonomik olarak darboğazda olduğunu aktaran Karadeniz, “Birkaç yıldır yaşamış olduğumuz ekonomik sıkıntılardan dolayı hekimler kendilerine ekonomik rahatlığın sağlanmasını istiyorlar. Çok ciddi ekonomik dar boğaz içerisine girdi sağlık çalışanları. Bugün yapılan son çalışmayla birlikte aynı kurumda çalışan bir hekim ile işçi sınıfında çalışan, hiçbir eğitimi olmayan insanların aynı maaşı aldığını görüyoruz. Hem çok riskli bir iş yapacaksınız, hem yıllarca eğitim alacaksınız ama risksiz bir iş yapan ve hiçbir eğitim almamış biriyle aynı ücreti alacaksınız. Biz bu adaletsizliğin de giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“SESİMİZİ DUYURAMIYORUZ”
Karadeniz, “Biz maalesef iş bırakma eylemleri dışında seslerimizi duyuramıyoruz. Bizim eylem ve iş bırakma yasal hakkımızken yöneticilerimiz insanların mevcut demokratik hakkını kullanmasını da etkileyecek şekilde mevzuat düzenlemesi yapıyorlar. İki gün önce yayınlanan aile hekimliği yönetmeliği aile hekimliğindeki cezalandırma sistemini yöneten yönetmelikte ceza sistemini kaldırıp tamamen ücret kesintisine çevirmiş durumda cezaları. Dolayısıyla insanları para ile terbiye etme gibi bir yolu tercih ettiler. Zaten ekonomik dar boğazda olan çalışanların demokratik haklarını kullanmasını ekonomik yaptırım kullanılarak engellenmeye çalışılıyor. Bu bizim demokrasimize çok ciddi anlamda yara verir” şeklinde konuştu.
“GÜVENLİĞİMİZ SAĞLANSIN”
Doğu Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız da sağlık çalışanlarının 3 tane ana problemi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Sağlıkta şiddet, malpraktis ve özlük haklarımız olmak üzere problemlerimiz var. Ne yazık ki bu problemlerimize çözüm bulunamadı. Daha geçen hafta bir hastane de hekimler ve diğer sağlık çalışanları silahlı saldırıya uğradılar. Biz şuanda şans eseri yaşıyoruz. Ekrem Karakaya’nın görevi başında şehit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Geçen bir yıla rağmen hala daha somut hiçbir adım atılmadı. Hastanelere metal dedektörler konuldu ama biz bunu tamamen göz boyama olarak görüyoruz. Dedektörlerin hiçbir işlevi yok, başında güvenlik yok, kimse kontrol etmiyor. İsterseniz kenarından geçin kimse uyarmıyor. Geçtiniz diyelim cebinizde silah var kimsenin umurunda değil. Biz istiyoruz ki hastanelerde güvenliği kolluk kuvvetleri sağlasın.”
“ÜCRETLERİMİZ DÜZELTİLSİN”
Yıldız, “Özlük haklarımızla alakalı ülkemizde enflasyon kaynaklı geçen yıl hekimlere yapılan taban ek ödeme dahil birçok ödeme şuanda çok yetersiz kalmış durumda. Üstüne üstlük en düşük memur maaşı yüzde yüz arttırıldı ve 22 bin TL seviyesine çıktı. En düşük memur maaşına yüzde yüz zam yapılırken seyyanen zamla birlikte hekimlerin maaşlarına yüzde 35 zam yapılmış durumda. Bu, hekimlerin cebinden alıp en düşük memur maaşına vermek demektir. Hekimler orta sınıf bir gelire sahip camia iken biz şuan da orta sınıftan alt sınıfa doğru inmiş durumdayız. Şuanda alt sınıfta gelir eşitliği söz konusu, fakat her eşitlik adalet değildir. Biz istiyoruz ki eğitimimizin, yaptığımız işin, aldığımız riskin adaletli bir dağılımı olsun” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEYİ TERK ETMEK İSTEMİYORUZ”
“Ülkemizin içinden geçtiği zor koşulların farkındayız fakat biz adaletli olsun istiyoruz” diyen Mehmet Yıldız, “Hastane de çalışan güvenlik görevlisi, temizlik personeli, sekreter ve doktorun neredeyse maaşları eşit durumda. Bizim kimsenin gelirinde gözümüz yok. Herkes refah içerisinde yaşasın isteriz. Fakat biz aldığımız eğitimin, aldığımız riskin karşılığını alabilelim. Dünya standartlarında hekimlerin gelirleri ortada biz kendimizi tabi ki İsveç ile Amerika ile kıyaslamıyoruz. Eğer doktorların ülkede kalmasını istiyorlarsa bu adaleti bir şekilde tesis etmek zorundalar. Hekimlik çok kıymetli bir meslek. Dünyanın her yerinde karşılığı olan bir meslek grubu. Bugün Almanya dahil bir çok ülke hiçbir koşul, şart istemeden kabul ediyor. Bizler hekimler olarak ülkemizi terk etmek istemiyoruz. Biz bu ülkede çalışıp, ülkemize hizmet etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
