Erkek çocuklarda yapılan sünnet ve hasta hakları boyutunun incelenmesi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birçok kültürde değişik nedenlerle erkek çocuklara sünnet dediğimiz sünnet derisinin uç kısmının cerrahi olarak çıkarılma işlemi yapılmaktadır. Bu işlem her ne kadar cerrahi komplikasyonlar açısından çok fazla risk barındırmıyor olsa bile psikolojik açıdan özellikle işlemin yapılma yaşı ile de bağlantılı olarak birçok bozukluğa yol açabilmektedir. Kimi zaman gelenekler ve adetlerin sürdürülmesi amacıyla, kimi zaman da mensubu olunan inanç sisteminin gerekliliğini yerine getirmek üzere yapılan bu işlem dünyada azımsanmayacak kadar sık yapılmaktadır. WHO (World Health Organization) dünya genelindeki her üç erkekten birinin sünnetli olduğunu bildirmiştir. Bu kadar yaygın olarak uygulanmasına rağmen çok fazla sorgulanmadan artık alışkanlık haline gelmiş olan bu sünnet işleminin sosyolojik ve psikolojik yönlerinin bilimsel araştırmalarla ortaya çıkarılması gerekmektedir.

1. SÜNNETİN TANIMI VE DÜNYADA SÜNNET

Sünnet penisi örten derinin penis başına denk gelen ve prepisyum denilen kısmının kesilmesi ve penis başının
görünür hale gelmesinin sağlanması için yapılan bir cerrahi işlemdir(1). Dilimizde “sünnet” olarak bilinen bu
işlem, Arapça’da “hıtan” , Fransızca’da circoncision, Almanca’da beschneidung, İngilizce’de circumcision
olarak yer almıştır. Hepsinin anlamı erkeklik organının ucundaki derinin kesilmesidir. Sünnet işlemi pek çok
toplum tarafından dinsel, tıbbi ve de kültürel nedenlerle yapılmıştır ve hala dünya genelinde yapılmaya devam
edilen, en eski ve en sık uygulanan cerrahi girişimlerden biri olarak kabul edilir. Erkeklere uygulanan sünnet
işlemi değişik toplumlarda klitorisin kesilmesi şeklinde kadınlara da uygulanabilmektedir. Dünya da 13.3
milyon erkek ve 2 milyon kız çocuğunun her yıl sünnet edilmekte olduğu tahmin edilmektedir(2). Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) dünya genelindeki 15 yaş ve üzeri erkeklerin % 30-33’ünün sünnetli olduğunu
bildirmektedir. WHO sünnetin Amerika ve Kanada’daki prevalansının sırasıyla % 75 ve % 20 olduğunu,
Avrupa’daki prevalansının ise % 20’den az olduğunu tahmin etmiştir (WHO 2006). Sünnet Afrika, Ortadoğu
ve Avusturalya’da yaygın olarak yapılmakta iken Doğu Asya, Hindistan ve Avrupa’da daha az oranlarda
yapılmaktadır.

2. SÜNNET VE DİN İLİŞKİSİ

Dünyada yaygın olarak yapılan sünnet işlemi ya da erkek cinsel organına yapılan müdahalenin tarihi mitolojik dönemlere kadar uzar ve mitolojik dönem hikayelerinde yer alır. İlk çağlardan bu yana değişik toplumlarda gerek ceza gerekse de kişileri birtakım kötü güçlerden korumak adına yapılan bu müdahaleler tek tanrıya inanma dönemlerine geçişten sonra dini motifler taşımaya başlamıştır. Tek tanrılı din dönemine ait ilk kaynaklar sünnetin Hz. İbrahim döneminde(MÖ 2000) yapıldığını söyler ve bu hadis kaynaklarında da yer alır. Ataseven “Tarih boyunca sünnet” isimli kitabında sünnetin Hz. İbrahim ile başladığını aktarır ve Hz. İbrahim’in artık sünnet ritüelinin unutulmaya yüz tuttuğu bir devirde tanrıdan aldığı bir emirle 80 yaşında bir balta ile hem kendi kendini hem de oğulları Hz. İsmail ve Hz. İshak’ı sünnet ettiğini yazmıştır. Hz. İbrahim gelen emirden sonra müminlerinde sünnet olmasını istemiştir(3). İslamın en önemli hadis kaynaklarından biri olan Buhari ve Müslim’de Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Rasûl-u Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İbrahim (a.s.) seksen yaşında iken kendisini keser ile sünnet etti.” Hz.Muhammed’in doğduğu (571) yıllarda Mekke Hanîfleri (Hz.İbrahimin dinini kabul etmiş kimseler), sünnet geleneğini biliyor ve icra ediyorlardı. Bazı rivayetlerde Hz.Muhammed’in sünnetli doğduğu ve tarihte de böyle sünnetli doğan 10-17 peygamber olduğu söylenir. Bu konuda yapılmış rivayetlerden biride Abdulmuttalip, yedinci gününde Peygamberi sünnet ederek davet yemeği verdi ve adını Muhammed koydu şeklindedir. Hz. Muhammed’in, her iki torunu Hasan ve
Hüseyin’i mübarek elleriyle sünnet ettiği hadis kaynakları tarafından haber veriliyor ve bu konuda şöyle
buyurduğu da bildiriliyor: “Beş şey fıtrat (yaratılış) gereğidir: Sünnet olmak, Koltuk altı kıllarını, kasıkllarını
tıraş etmek, tırnak kesmek ve bir de bıyık uçlarını düzeltmek” (Nesei I/32-33)
Hadis kaynaklarında yer bulan sünnet meselesi için kutsal kitaplara bakıldığında ise Tevrat’ta bu konunun yer aldığı görülmektedir. “Ve Allah İbrahim’e dedi: Ve sen ise, sen ve senden sonra zürriyetin, nesillerince ahdimi tutacaksınız. Sizinle ve senden sonra zürriyetinle benim aramda tutacağınız ahdim budur ki; aranızda her erkek sünnet olunacaktır. Ve gulfe etiniz de sünnet olunacaksınız. Ve bu, sizinle benim aramdaki ahdin alâmeti
olacaktır. Ve aranızda evde doğmuş, yahut senin zürriyetinden her erkek çocuk nesillerinizce sünnet
olunacaktır” (Tekvîn, Bap 17/9-14) “Ve İbrahim, oğlu İsmail’i ve evinde doğanların hepsini, ve parası ile satın alınanların hepsini, evinin adamları arasında her erkeği aldı ve Allah’ın kendisine söylemiş olduğu gibi, aynı günde sünnet etti. İbrahim sünnet olduğu vakit doksandokuz yaşında idi, ve oğlu İsmail onüç yaşında idi, ve hepsi beraber sünnet olundular” (Tekvin Bap 17/22-27) İncil’de sünnet konusu ile ilgili olarak Koloseliler 2:11 de şöyle yazmaktadır. ” Ayrıca Mesih’in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde günahlı benliğinizden soyunarak elle yapılmayan sünnetle onda sünnet edildiniz”. İsa Mesih’in annesi de Luka 2:27’de dendiği gibi şeriata göre adet olunanları yapmışlardı. Sekizince günde adet üzere sünnet edilmiş ve kendisine isim konulmuştu(4). İndirilmiş Kutsal kitapların sonuncusu olduğu kabul edilen Kuran-ı Kerim’de ise erkeklerin sünnet edilmesi ile ilgili bir ayet bulunmamaktadır.

3. TIBBİ NEDENLERLE YAPILAN SÜNNET (ENDİKASYONLARI)

Penisin normal anatomisinde sünnet derisi, glans penisi ortaya çıkaracak kadar geri çekilebilmelidir. Eğer
sünnet derisi normal olarak geri çekilemiyorsa bu fimosis olarak adlandırlır (5). Yenidoğan döneminde fimozis oldukça yaygındır. İç epitelin keratinize olması ve zaman zaman ortaya çıkan ereksiyonlarla fimozis açılır ve sünnet derisi geri çekilebilir hale gelir ve bir problem oluşturmaz. Yenidoğanda fizyolojik olarak kabul ettiğimiz fimozis, çocukluk çağında hijyen ve kronik enfeksiyonlara bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu duruma kazanılmış fimozis ya da sekonder fimozis adı verilir. Zorlu retraksiyona bağlı travmalar, dermatitis ve balanopostitis de sekonder fimozise yol açan etkenler arasındadır ve etyolojisi aydınlatılmamaış nedenlerdir (6). Fizyolojik olan fimozis 3 yaşına ulaşıldığında %10’a, 6 yaşında %8’e ve 16 yaşında %1’e düşer (7). Bu yüzden çocukluk dönemindeki fimosis fizyolojik ve patolojik (Sekonder-Kazanılmış) olarak ikiye ayrılır.
Sünnet derisinin fizik muayenesinde eğer hafif retraksiyon oluyorsa bu fizyolojik, uç kısmında skar dokusu
oluşmuşsa bu patolojik fimosis olarak değerlendirilir.
Fimozis eğer patolojik ise sünnetin tıbbi endikasyonları arasındadır. Sünnetin tıbbi endikasyonları patolojik
fimosis, parafimosis, penis travmaları ve çocuklarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları(İYE) olarak kabul edilmektedir. Fizyolojik fimosis, çok uzun sünnet derisi, tekrarlayan balanit ve balanopostit ile üriner
sisteminde konjenital anomali sünnet için göreceli endikasyonlar olarak kabul edilirler. Doğuştan ürolojik
anomaliler olan hipospadias ve epispadias gibi hastalıklarda ise prepisyum tamir yapılmada kullanıldığı için çıkarılıp alınır (8).

4. SÜNNETİN FAYDALARI

Sünnetin komplikasyonlarının yanısıra faydalarının da olduğunu söyleyen pek çok bilimsel yayın vardır.
Bunları sıralayacak olursak; Fimozise bağlı oluşan idrar yapma güçlüğü ve neticesinde ortaya çıkabilecek olan enfeksiyonların önlenmesi, daha ileri dönemlerde ise fimozise bağlı üst üriner sistemde ortaya çıkabilecek olan önemli sorunların engellenmesi, penis kanseri gelişme riskininin sünnet ile azalması, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma, sünnetli kişilerin partnerlerinde serviks kanseri riskinin azalması, idrar yolları enfeksiyonlarının 10 kata kadar azalması gibi birçok iddiaya da yayınlarda rastlamak mümkündür (14). Bugün Dünya Sağlık Örgütü HIV koruma plan› içinde rutin sünneti yaygın bölgelerde önermektedir. Sünnet esnasında HIV-1 hedef hücrelerinin yoğun bulunduğu sünnet derisinin iç tabakası ç›karıldığından sünnetli erkeklerin bu enfeksiyonu kapma oranlar› %60-70 oranında azalmaktadır (15).

6. HASTA HAKLARI VE ETİK IŞIĞINDA SÜNNET

Tıbbi müdahaleler bir hastalığı tedavi etmek, olası ruhsal veya fiziksel kusurları engellemek ya da ortadan
kaldırmak amacıyla yapılıyorsa bu işlem tedavi edici bir tıbbi müdahale olarak kabul edilir. Bu tanımda yer
almayan estetik müdahaleler veya sünnet gibi inanç ritüeli olarak yapılan müdahaleler ise tedavi edici bir tıbbi müdahale değildir ve bu tür müdahalelerin etik ve hukuki yönü sıklıkla tartışma konusu olmuştur. Bu
kapsamda erkek çocuklarında yapılan sünnet de hasta hakları ve etik anlamda tartışılan konulardan biridir. Estetik müdahalelerden farklı olarak tedavi amacıyla yapılmayan sünnetin özellikle çocuğun sünnet olup olmamaya karar veremeyeceği erken yaşlarda yapılması, “çocukluk döneminde onam” kavramının
tartışılmasına yol açmıştır. Tıbbi endikasyonlar çerçevesinde yapılmış olan erkek çocuk sünnetlerinin hukuka ve etiğe uygun olduğu tartışılmasına gerek olmayan bir konudur. Ancak tıbbi zorunluluk olmaksızın, yapılan sünnetin hukuka uygun olup olmadığı özellikle birçok Avrupa ülkesinde tartışmaların ve davaların konusu olmuştur. 2012 yılında Almanya da bu konu ile ilgili açılan bir dava örnek olarak alınabilir.

 

KAYNAKÇA

1-Yılmaz Y, Özsoy SA, Ardahan M (2008) Annelerin sünnet hakkındaki davranış ve bilgi düzeylerinin
incelenmesi. Ege Journal of Medicine 47:93-101.
2-Dekkers W, Hoffer C, Wils JP (2005) Scientific contribution, bodily integrity and male and female
circumcision. Med Health Care Philos, 8(2), 179-191.
3-Ataseven, Asaf. Tarih Boyunca Sünnet. İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 2005.
4- https://www.kutsalkitap.org/hiristiyanlikta-sunnet-var-midir (Erişim 08/11/2017)
5-McGregor TB, Pike JG, Leonard MP. Pathologic and physiologic phimosis: approach to the phimotic
foreskin. Can Fam Physician 2007; 53: 445-8.
6- Kayaba H, Tamura H, Kitajima S, Fujiwara Y, KatoT, Kato T. Analysis of shape and retractibility of the
prepuce in 603 Japanese boys. J Urol 1996; 156: 1813- 55.
7- Oster J. Further fate of the foreskin. Incidence of preputial adhesions, phimosis, and smegma among Danish
schoolboys. Arch Dis Child 1968; 43: 200-3
8- Americam Academy of pediatrics: report of the task force on circumcision. Pediatrics 1989; 84: 388-91.
9- Özkan A, Özorak A, Oruç M (2012) Bin dokuz yüz sünnet olgusunda komplikasyonların retrospektif
incelenmesi. Konuralp Tıp Dergisi 4:8-12.

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Erkek çocuklarda yapılan sünnet ve hasta hakları boyutunun incelenmesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir