Filistin’de Kanlı Oyun: Hamas Kimin Elinde Bir Silah?

Filistin’de yaşanan son olaylar hepimizi derinden üzdü. İsrail’in acımasız saldırıları sonucu yüzlerce masum insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı, evsiz kaldı. Bu insanlık dramına seyirci kalmak mümkün değil. Ancak bu trajedinin arkasında yatan gerçekleri de göz ardı etmemek gerekir.

Bu olayların fitilini ateşleyen Hamas’ın rolü nedir? Hamas kimin çıkarlarına hizmet ediyor? Hamas’ın saldırılarının Filistin halkına ne faydası var?

Hamas, 1987 yılında kurulan ve İsrail’i tanımayan, Filistin’in tamamını kurtarmayı amaçlayan bir örgüttür. İslami bir hareket olarak ortaya çıkan Hamas, daha sonra silahlı mücadeleye başlamış ve terör eylemleriyle dünya gündemine gelmiştir.

Hamas, 2006 yılında yapılan seçimleri kazanarak Gazze Şeridi’ni yönetmeye başlamıştır. Ancak bu durum hem Filistin içinde hem de uluslararası alanda büyük sorunlara yol açmıştır. Hamas, Filistin Yönetimi ile uzlaşmaz bir tutum sergilemiş, Gazze Şeridi’ni abluka altına alınmış, İsrail ile savaşa girmiştir.

Hamas, bu savaşlarda her seferinde ağır kayıplar vermesine rağmen, direnişten vazgeçmemiştir.

Hamas’ın bu tutumu, bazıları tarafından kahramanca bir davranış olarak görülse de, aslında Filistin halkının çıkarlarına aykırıdır. Çünkü Hamas’ın saldırıları, İsrail’in daha fazla şiddet uygulamasına bahane vermektedir.

İsrail, Hamas’ın roketlerine karşı kendini savunma hakkını ileri sürerek, Gazze Şeridi’ni bombalamaktadır. Bu bombaların altında kalanlar ise masum sivillerdir. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar… Onlarca yıldır süren bu çatışma, Filistin halkının hayatını cehenneme çevirmiştir.

Hamas’ın saldırıları aynı zamanda Filistin davasına da zarar vermektedir. Çünkü Hamas’ın terör örgütü olarak tanınması, Filistin halkının haklı taleplerinin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Uluslararası toplum, Hamas ile müzakere etmeyi reddederek, Filistin sorununu çözümsüz bırakmaktadır.

Hamas’ın varlığı, Filistin Yönetimi’nin meşruiyetini de zayıflatmaktadır. Filistin halkının birliğini sağlamak yerine bölünmeye yol açan Hamas, Filistin devletinin kurulmasını engellemektedir.

Peki Hamas neden böyle davranmaktadır? Hamas’ın bu kadar inatçı ve saldırgan olmasının arkasında kimler vardır? Bu sorunun cevabını ararken, bölgedeki güç dengelerini ve çıkar ilişkilerini göz önünde bulundurmak gerekir.

Hamas’ın en büyük destekçileri arasında İran ve Ürdün gibi ülkeler bulunmaktadır. Bu ülkeler, Hamas’ı hem ideolojik hem de stratejik nedenlerle desteklemektedirler. İran, Şii-Sünni ayrımını aşarak İslami bir cephe oluşturmak, İsrail’e karşı baskı kurmak, bölgedeki nüfuzunu artırmak için Hamas’ı kullanmaktadır.

Ürdün ise Hamas’ı meşru bir muhatap olarak kabul etmiş, Filistin davasını sahiplenerek, bölgede liderlik iddiasında bulunmuştur.

Bu ülkelerin Hamas’a verdikleri destek, Filistin halkının yararına değil, kendi çıkarlarına hizmet etmektedir. Çünkü bu ülkeler, Hamas’ın saldırılarını kışkırtarak, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmayı körüklemekte, Filistin halkının acısını sömürmektedir.

Bu ülkeler, Filistin halkının barış ve özgürlük istediğini görmezden gelerek, onları Hamas’ın elinde bir silah olarak kullanmaktadır.

Filistin halkı, bu kanlı oyuna gelmemelidir. Filistin halkı, Hamas’ın gerçek yüzünü görmeli ve ona karşı durmalıdır. Filistin halkı, kendi kaderini tayin etme hakkını savunmalı ve demokratik bir yönetim istemelidir. Filistin halkı, İsrail ile barışçıl bir çözüm arayışına girmeli ve iki devletli bir çözümü desteklemelidir. Filistin halkı, uluslararası toplumun desteğini kazanmalı ve haklarını korumalıdır.

Filistin halkının bu yolu seçmesi, hem kendileri hem de bölge için hayati önem taşımaktadır. Çünkü bu yolla hem Filistin hem de İsrail halkları güvenlik, refah ve mutluluk içinde yaşayabilirler. Bu yolla hem Filistin hem de İsrail devletleri tanınabilir ve saygın olabilirler. Bu yolla hem Filistin hem de İsrail sorunu çözülebilir ve bölgede barış sağlanabilir.

Filistin’de yaşanan son olaylar hepimizi derinden etkiledi. Ancak bu olayların arkasındaki gerçekleri de unutmamalıyız. Hamas’ın saldırıları, Filistin halkının düşmanları tarafından planlanmış bir oyundur. Bu oyuna gelmemeliyiz. Filistin halkının gerçek dostları, onlara barış ve özgürlük yolunu gösterenlerdir. Bu yolda onlara destek olmalıyız.