İsrail'de Vicdanın Sesi: Yahudi Aktivistlerden Gazze Katliamına Karşı Cesur Duruş

İsrail, tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birini yaşıyor. Ülkenin dört bir yanından yükselen sesler, Gazze Şeridi’nde yaşanan trajediye karşı bir vicdan hareketi başlatmış durumda. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun önünde ve Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı binası önünde toplanan Yahudi aktivistler, İsrail hükümetinin Gazze politikalarını sert bir dille eleştiriyorlar.

Aktivistlerin Gösterisi: Yaklaşık yüz kişilik bir grup, İsrail’in Gazze politikalarına karşı çıkmak için bir araya geldi. Ellerinde İbranice, Arapça ve İngilizce yazılı dövizlerle, “Gazze’yi bombalamayı durdurun”, “Gazze’de çocuklar var”, “Gazze’deki soykırımı durdurun” gibi sloganlar eşliğinde, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çektiler.

Kudüs’teki Ateşkes Çağrısı: Kudüs’te toplanan göstericiler, savaş karşıtı sloganlar atarak ateşkes çağrısında bulundular. Bu grup, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde öldürdüğü Filistinli sivillerin fotoğraflarını taşıyarak, yaşanan acının boyutunu gözler önüne serdi.

Polisin Sert Müdahalesi: Gösterilere İsrail polisinin sert müdahalesi ise dikkat çeken bir başka nokta oldu. Polis, hem Kudüs’teki hem de Tel Aviv’deki göstericilere müdahale ederek bazı aktivistleri darp etti ve bir kişiyi gözaltına aldı. Ayrıca, göstericilerin ellerindeki Gazze’de öldürülen sivillerin fotoğraflarına el koydu.

Tel Aviv’de de Benzer Müdahale: Tel Aviv’deki gösteride de benzer bir tablo yaşandı. İsrail polisi, gösteriye müdahale ederek bazı göstericileri darp etti ve bir kişiyi gözaltına aldı.

Sonuç: Bu olaylar, İsrail toplumunun içinde bulunduğu derin bölünmeyi ve vicdan sahibi bireylerin seslerini yükseltme çabasını gözler önüne seriyor. Aktivistlerin cesareti ve polisin sert tutumu, İsrail’deki iç çatışmanın sadece politik bir mesele olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir vicdan meselesi olduğunu gösteriyor. Gazze’deki durumun ciddiyeti ve İsrail hükümetinin politikalarına karşı çıkanların sesi, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için atılacak adımların önemini bir kez daha vurguluyor.