Manisa'da Sabah Namazının Ardından Dehşet: Otizmli Genç, En Yakın Arkadaşının Bıçaklı Saldırısı Sonucu Hayatını Kaybetti

Manisa’nın huzurlu sabahı, beklenmedik bir olayla sarsıldı. Pazarcılık yaparak hayatını sürdüren ve hafif derecede otizmli olan Feyzullah Demir, ilçede berberlik yapan yakın arkadaşı İbrahim G. ile birlikte sabah namazı için Çarşı Merkez Camisi’ne gitti. Namazın bitimiyle birlikte, iki dost cami avlusunda yeniden buluştu. Ancak bu buluşma, tahmin edilemeyecek bir trajediye sahne oldu.

İbrahim G., yanında taşıdığı bıçakla, bilinmeyen bir nedenle Demir’e saldırdı. Olay, cami avlusunda sabahın erken saatlerinde gerçekleşti. İbrahim’in ani saldırısı, Demir’i hazırlıksız yakaladı. Vücuduna aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Demir, kanlar içinde yere yığıldı. Çevredekilerin şok içinde izlediği bu vahim durum üzerine, hemen sağlık ve polis ekiplerine haber verildi.

İlk müdahaleyi olay yerinde alan Demir, hemen Saruhanlı Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak, doktorların tüm çabalarına rağmen Demir, kurtarılamadı. Bu acı haber, Demir’in ailesi ve tanıdıkları başta olmak üzere, tüm ilçede büyük bir üzüntüye yol açtı.

Polis ekipleri, olayın hemen ardından İbrahim G.’yi gözaltına aldı. Yapılan ilk incelemelerde, İbrahim G.’nin bir süredir psikolojik sorunlar nedeniyle tedavi gördüğü öğrenildi. Bu durum, olayın arka planında yatan sebepler konusunda daha fazla soru işareti yarattı.

Bu trajik olay, toplumda derin bir yankı uyandırdı. Bir yandan otizmli bireylerin toplumdaki yerine dair farkındalık artarken, diğer yandan da psikolojik sorunların ciddiyeti ve tedavi süreçlerinin önemi bir kez daha gündeme geldi. Feyzullah Demir’in hikayesi, birçok insanı derinden etkiledi ve toplumsal dayanışmanın, empatinin önemini bir kez daha hatırlattı.

Manisa’da yaşanan bu kederli olay, sadece bir cinayet vak’ası olarak değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara ışık tutan bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Feyzullah ve İbrahim’in hikayesi, hayatın ne kadar kırılgan olduğunu ve insan ilişkilerinin ne denli karmaşıklaşabileceğini gözler önüne serdi. Bu trajedi, bir yandan yas ve kayıp hissini derinleştirirken, diğer yandan toplumun bu tür olaylara karşı daha duyarlı ve bilinçli olması gerektiğinin altını çizdi.