Marmara Denizi'ni Titreten Uyarılar: Prof. Dr. Naci Görür'den İstanbul'a Deprem Alarmı!

Marmara Denizi’nin derinliklerinde son 24 saat içinde meydana gelen hareketlilik, bilim dünyasının ve kamuoyunun dikkatini bir kez daha Türkiye’nin megakenti İstanbul’un sismik riskine çevirdi. Ünlü yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamaları, özellikle İstanbul ve çevresinde yaşayan milyonlarca insan için önemli uyarılar içeriyor. Peki, Marmara Denizi’nde kaydedilen bu depremler, gerçekten de büyük bir felaketin habercisi olabilir mi?

Son 24 saatte Marmara Denizi’nde 3.2, 3.4 ve 3.6 büyüklüğünde üç deprem kaydedildi. Bu depremler, genelde bölgede sıkça rastlanan küçük ölçekli sarsıntılar olarak kayıtlara geçse de, yer bilimcilerin yorumları bu olayların basitçe geçiştirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Naci Görür, bu depremlerin “her yerde ve her zaman olabilecek depremler” olduğunu belirterek, Marmara Denizi’ndeki fay hattının canlılığını koruduğuna dikkat çekiyor.

Görür, “Marmara Körfezi’nde yaşanan depremler küçük ölçekli olsa da, büyük bir depremin habercisi olabilir” uyarısında bulunuyor. Yer bilimci, fay hatlarının sürekli bir hareketlilik içinde olduğunu ve bu küçük depremlerin, fay hattının “nefes aldığının” bir göstergesi olduğunu ifade ediyor. Bu durum, özellikle Marmara Denizi’nde beklenen büyük bir depremin varlığına işaret ediyor olabilir.

Marmara Denizi’nde beklenen büyük İstanbul depremi, yıllardır bilim insanlarının ve hükümet yetkililerinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu kapsamda, Görür’ün açıklamaları, hazırlıkların ve önlemlerin artırılması gerektiğine dair ciddi bir hatırlatma niteliği taşıyor. “Orada canlı bir fay var. Bu yaşanan depremler de canlı olduğunu gösterir” diyen Görür, büyük bir depreme hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çiziyor.

Peki, bu küçük sarsıntılar gerçekten büyük bir depremin öncüsü mü? Bilim insanları, depremlerin ne zaman gerçekleşeceğini kesin olarak öngöremese de, Marmara Denizi’ndeki fay hattının aktif durumda olduğunu ve büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Görür’ün uyarıları, bu potansiyel tehlikenin ciddiye alınması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

İstanbul ve çevresinde yaşayanlar için bu, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir hazırlık çağrısıdır. Gerek bireysel gerekse toplumsal düzeyde alınacak önlemler, olası bir felaketin etkilerini azaltabilir. Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamaları, bu konuda atılacak adımların önemini ve aciliyetini vurguluyor. Marmara Denizi’ndeki bu küçük depremler, büyük bir tehlikenin küçük işaretleri olarak görülmeli ve buna göre hareket edilmelidir.