Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, son günlerde Eskişehir ve Çanakkale’de yaşanan öğrenci intiharlarını değerlendirdi. Gider, ailelerin acısını paylaştığını ve bu tür olayların sanal veya siyasi argümanlar olmadığını, bunların gerçek ve sahici insanlar olduğunu vurguladı.
Gider, “Bunları konuşup yazarken de çok dikkatli olunmalı” dedi ve ekledi: “Çünkü bunlar sanal karakterler, günlük siyasi argümanlar değil, bunlar gerçek ve sahici insanlar. Anneleri, babaları, dedeleri, nineleri, sevdikleri, sevdicekleri var. Siyaset yapma pahasına bunları incitmek en kibar tabiriyle insani değildir.”
Çanakkale Örneği ve Resmi Tahkikat
Çanakkale’de yaşanan trajik intihar olayı hakkında da bilgi veren Gider, “Çanakkale özelinde bakarsak, buradaki arkadaşımız içine kapanık bir kardeşimiz. Bilinen bir husumetlisi yok, ailevi veya maddi problemlerinin olduğu, bir gönül ilişkisinin olduğu bilinmiyor. Konuyla ilgili resmî makamlar çok geniş çaplı tahkikata devam ediyor,” dedi.
Milletvekili, ekonomik göstergelere de değindi ve “Dolayısıyla, bu olayları ekonomik sebeplere bağlamak gerçeklikten kopuk bir argümandır” ifadesini kullandı. Gider, 2002 yılına göre üniversite öğrenci sayısının ve kişi başı millî gelirin arttığını, öğrenci kredilerinin de yükseldiğini belirtti.
Sonuç
Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, yaşanan öğrenci intiharlarına dair hassasiyetini ve tespitlerini açıkça ortaya koydu. Ekonomik veya ırkçılık sebeplerinin bu trajedilere dayandırılamayacağını belirterek, konuyla ilgili yapılacak araştırmaların önemini vurguladı. “Kafanızdaki ırkçılığa bağlamak için intiharları dahi kullanmak insanlıktan da ötedir,” diyerek sözlerini tamamladı. Konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı;
son günlerde Eskişehir ve Çanakkale’de yaşanan öğrenci intiharlarını teessürle izledik. Buradan hayatına son vermiş bulunan kardeşlerimize rahmet diliyorum. Özellikle de gözü yaşlı anne ve babalarının acılarını paylaşıyorum. Rabb’im kimseye yaşatmasın, tekrarını nasip etmesin; çok acı olaylar.
Bunları konuşup yazarken de çok dikkatli olunmalı diye düşünüyorum çünkü bunlar sanal karakterler, günlük siyasi argümanlar değil, bunlar gerçek ve sahici insanlar. Anneleri, babaları, dedeleri, nineleri, sevdikleri, sevdicekleri var. Siyaset yapma pahasına bunları incitmek en kibar tabiriyle insani değildir.
Çanakkale özelinde bakarsak, buradaki arkadaşımız içine kapanık bir kardeşimiz. Bilinen bir husumetlisi yok, ailevi veya maddi problemlerinin olduğu, bir gönül ilişkisinin olduğu bilinmiyor. Konuyla ilgili resmî makamlar çok geniş çaplı tahkikata devam ediyor.
Eleştiriler tabii ki yarına daha güzel bakmamız için gerekli ancak bazı şeyler var ki ne zaman söylerseniz söyleyin araştırma gerektirmez, hakkaniyet aranmaz; aynen “Şart kötüleşti.” gibi “Hayat yaşanmaz oldu.” gibi “Her şey pahalılaştı.” gibi. Ama rakamlara baktığınızda böyle görmüyoruz çünkü 2002 yılında 1 milyon 885 bin üniversite öğrencimiz varken bugün 7 milyona yakın. 2002 yılında KYK’nin 189 bin öğrenci kapasitesi varken bugün 955 bin. Kişi başı millî gelir 2002 yılında 3.617 dolar iken bugün 10.655 dolar. 2002 yılında 45 lira -hadi, dolar bazında söyleyelim- 27 dolar öğrenci kredisi veriliyorken bugün 1.250 lira yani 50 dolara yakın.
Dolayısıyla, bu olayları ekonomik sebeplere bağlamak gerçeklikten kopuk bir argümandır diye düşünüyorum. Hele hele, bunun ötesinde, kafanızdaki ırkçılığa bağlamak için intiharları dahi kullanmak insanlıktan da ötedir diye düşünüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.