Muğla’nın doğal güzellikleri, ormanlık alanları ve zengin biyoçeşitliliğiyle bilinir. Ancak son zamanlarda, Fethiye, Yatağan ve Menteşe ilçelerinde yeni mermer ocağı projeleri için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin başlaması, çevre koruma ve sürdürülebilirlik konularında önemli soruları gündeme getiriyor.
Muğla, yüzey alanının %68’ini kaplayan ormanlarla çevrili bir bölge. Bu ormanlar, bölgenin doğal zenginliğinin ve biyolojik çeşitliliğinin bir parçası. Yeni yılda başlatılan altı mermer ocağı projesi, bu değerli doğal alanlarda yer alacak. Projelerin yer aldığı Fethiye, Yatağan ve Menteşe ilçeleri, Muğla’nın önemli doğa alanları arasında bulunuyor.
Özellikle Yatağan’a bağlı Çukuröz Mahallesi’nde, Afes Mermer Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından planlanan iki mermer ocağı projesi dikkat çekiyor. Bu projeler, 22,61 ve 19,54 hektarlık alanları kapsıyor ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen 2-B Grubu İşletme Ruhsatı ile destekleniyor.
ÇED dosyasına göre, bu alanların tamamı orman arazisi olarak tanımlanıyor ve orman izinleri alınmadan herhangi bir faaliyete başlanmayacağı belirtiliyor.
Menteşe ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde ise Kommersan Mermer Maden İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından planlanan iki ayrı mermer ocağı projesi bulunuyor. Bu projelerin alanları 10,22 ve 10,61 hektarlık genişlikleriyle dikkat çekiyor. Yatağan ilçesine bağlı Kozağaç ve Köklük Mahalleleri, Belenbaşı ve Karaaltı Mevkii’nde de Ermaş Mad. Tur. San. Tic. A.Ş. tarafından planlanan 167,89 hektarlık mermer ocağı kapasite artışı projesi yer alıyor.
Bu projelerin tümü, Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi’nin Çevre Düzeni Planında “Orman Alanı” olarak belirlenmiş önemli doğa alanları içerisinde yer alıyor.
Fethiye ilçesine bağlı Karadere Mahallesi’ndeki 24,34 hektarlık bir alanda planlanan başka bir mermer ocağı projesi de bulunuyor. Bu proje de Afes Mermer Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından yürütülecek ve yine orman arazisi üzerinde yer alacak. Projenin ÇED dosyasında, orman izinlerinin alınmadan faaliyete başlanılmayacağı vurgulanıyor.
Bu projelerin başlamasıyla birlikte, Muğla’nın doğal mirasını koruma ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki dengeyi sağlama zorunluluğu daha da önem kazanıyor. Çevresel etkilerin dikkatle değerlendirilmesi ve doğal kaynakların korunması, bölgenin ekolojik dengesinin ve biyolojik çeşitliliğinin sürdürülmesi için hayati öneme sahip.