RTÜK ve Basın Özgürlüğü Eleştirilerini Meclis Gündeme Taşıdı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlükler ile ekonomik büyümenin basın özgürlüğü ile doğru orantılı olduğunu belirtti. Hamşıoğlu, “Özgürlükler gerilediğinde gayrisafi millî hasıla da gözle görülür oranda geriliyor. Baskı dönemleri son bulduğunda basın özgürlüğünü yeniden tesis edebilmek kolay oluyor ama ekonomik büyümeyi tekrar tesis edebilmek maalesef o kadar da kolay olmuyor.” şeklinde konuştu.

Hamşıoğlu, RTÜK’ün devlet adına medya sektörünü denetlerken siyasi iktidar adına medyayı hizaya sokmak için gücünü kullandığını ve bu durumun kalkınmayı baltaladığını ifade etti. 2013-2022 arasındaki on yılda RTÜK’ün verdiği 443 küsur milyarlık cezanın çok önemli bölümünün muhalif varsayılan kuruluşlara yönelik olduğunu, 2022’de muhalif kanallara kesilen cezaların “yandaş” denilen kanallara kesilen cezaların tam 10.3 katı olduğunu vurguladı.

2023 Seçim Yılı ve Medya Üzerindeki Baskı

Hamşıoğlu, 2023 yılında muhalif kanallara kesilen cezaların tam 20 milyon 649 bin 194 TL ile tüm zamanların rekorunu kırdığını, bunun seçim yılı olmasından ve kamuoyunda muhaliflerin seçimi kazanacağına dair kuvvetli bir inanç bulunmasından kaynaklandığını belirtti.

Hamşıoğlu, RTÜK’ün yalan haberler üzerinde mahkeme gibi hüküm verme yetkisinin olmadığını, fakat maalesef bu tür hükümleri verdiğini ve tekzip edilmemiş ifadeler üzerinde ceza kesilebildiğini dile getirdi. “RTÜK bir mahkeme midir, bir haberin yalan olup olmadığına nasıl hükmedebilir? Ama hükmediyor maalesef.” şeklinde konuştu.

Bu detaylı ve eleştirel bakış açısıyla Hamşıoğlu, RTÜK ve basın özgürlüğü konusundaki hassas noktaları ve bu durumun ülke ekonomisine ve demokrasisine etkilerini gündeme getirmiş oldu. Tekirdağ Milletvekili’nin bu konudaki eleştirileri, medya ve siyaset çevrelerinde geniş yankı bulmayı bekliyor. Konuya ilişkin Hamşıoğlu şöyle dedi;

Hukukun üstünlüğünün pekişebilmesi hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesine, hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi ise aslında basın özgürlüğünün gerçekleşmesine bağlı çünkü basın özgürlüğü bütün diğer özgürlüklerin dayanağı. Özgürlükler gerilediğinde gayrisafi millî hasıla da gözle görülür oranda geriliyor. Baskı dönemleri son bulduğunda basın özgürlüğünü yeniden tesis edebilmek kolay oluyor ama ekonomik büyümeyi tekrar tesis edebilmek maalesef o kadar da kolay olmuyor.

Şimdi bunu bile bile RTÜK, devlet adına sektörü denetlemek üzere sahip olduğu gücü siyasi iktidar adına medyayı bir sopayla hizaya sokmak için kullanmakta yani aslında kalkınmayı baltalamakta beis görmüyor. 2013-2022 arasındaki on yılda RTÜK’ün verdiği 443 küsur milyarlık cezanın çok önemli bölümü muhalif varsayılan kuruluşlara yönelikti. 2022’de Halk TV, Tele1, KRT, FOX TV, Flash TV’ye kesilen 17 milyon 335 bin liralık ceza “yandaş” denilen kanallara kesilen 1 milyon 674 bin liralık cezanın tam 10,3 katıydı.

Daha trajikomiği var, 2021’de yine muhalif yayınlara toplam 21 milyon 500 bin lira ceza kesilirken, AK PARTİ’nin hınk deyiciliğini yapan yayınlara ne kadar kesildi dersiniz? Sıfır TL. RTÜK’e göre bu kanallar tam bir yıl boyunca bir tane bile yalan haber yapmamış, kimseye iftira atmamış, kimseyi küçük düşürmemiş, yanıltmamıştı; hepsi maşallah, maşallah, süphanallahlıktı.

Oysa sadece Genel Başkanımıza atılan iftiralardan bile defalarca yayın durdurma cezası almaları gerekirdi, muhalefete kesilen cezalara oranladığımızda ya da onları emsal aldığımızda. 2023 apayrı bir vaka, ilk altı ayda muhalif kanallara kesilen ceza tam 20 milyon 649 bin 194 TL. Bu, bütün zamanların rekoru. Neden? Çünkü seçim yılıydı, çünkü kamuoyunda muhalefetin seçimi kazanacağına dair kuvvetli bir inanç vardı ve onu kara propagandalara cevap veremez, kendini açıklayamaz hâle getirmek lazımdı.

Tebrik ediyoruz, başarıldı da. Sırf bu daha rahat başarılsın diye, geçen yıl burada, bu Mecliste İYİ Partinin hakkı olan üyeliğin katakulliyle nasıl gasbedildiğini hatırlatmama herhâlde gerek yok; buradaydınız, hepinizin gözlerinin önünde oldu. “İktidara sadakatte liyakat ödülü” diye bir şey varsa, belki TÜİK biraz kıskanabilir ama bu ödül bence gönül rahatlığıyla RTÜK’e verilebilir bu performansla. Oranları kadar usulü de mahzurlu RTÜK’ün.

Bir kere, RTÜK bir mahkeme midir, bir haberin yalan olup olmadığına nasıl hükmedebilir? Ama hükmediyor maalesef. Şikâyet üzerine kendini mahkeme yerine koyup tekzip bile edilmemiş ifadeler üzerinde cezayı kesebiliyor.

 

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
RTÜK ve Basın Özgürlüğü Eleştirilerini Meclis Gündeme Taşıdı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir