Sudan'da Tarım Projesi Çöktü: "Sudan İşleri" Yerine Gerçekçi Politikalar Gerekiyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, Sudan ile 2007 yılında tarımsal iş birliği konusunda anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmalar kapsamında, 2015 yılında Sudan’da 12.500 hektar TİGEM arazisi edinilmesi ve 780.500 hektar da Türk müteşebbislerin tarım alanı edinmesi planlandı.

Ancak, projenin hayata geçirilmesi yıllarca ertelendi. 2018 yılında şirket kurulsa da, belirlenen arazinin iç karışıklıklar nedeniyle işe yaramayacağı ortaya çıktı. İkinci bir arazi de tarıma elverişli olmadığı için proje tasfiye edildi.

CHP’li Gürer’den Eleştiri:

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, projenin çöküşünü değerlendirdi. Gürer, “Sudan’da 10 yıldır neden enerjimizi boşa harcadık? Eğer Türkiye’de soruna bu kadar eğilseydik, GAP bölgesindeki çalışmaları sonlandırsaydık, KOP bölgesindeki sulamayla ilgili sorunları aşsaydık Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke olarak tarımda sorun yaşamayacaktı” dedi.

Gürer, projenin çöküşünün nedenlerini şöyle sıraladı:

Projenin doğru bir şekilde planlanmaması
Projenin uygulanmasında yaşanan sorunlar
Ülkemizdeki tarım politikalarının yetersizliği

Gerçekçi Politikalar Gerekiyor:

Gürer, Türkiye’nin tarım politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Gürer, “Sudan’da tarım yapmak yerine, ülkemizdeki tarımı geliştirmeye odaklanmamız gerekiyor. Çiftçiye yeterli destek verilmeli, tarım arazileri korunmalı ve verimliliği artırılmalıdır” dedi. Konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu;

”Bilindiği üzere Sudanla 2007 yılında tarımsal iş birliği konusunu da içeren anlaşmalar imzalanmıştı, 2014 yılında konu gündeme geldi, 2015 yılında da Sudan’da 12.500 hektar TİGEM’in arazi edineceği, 780.500 hektar da Türk müteşebbislerin tarım alanı edineceği açıklandı. O süreçten bugüne kadar da konuyu defalarca Meclis gündemine getirip, soru önergeleriyle de ülkemizde tarımı geliştirmek varken Sudan’a niye gidiyoruz diye sorguladık o süreçte verilen yanıtlar ilginçti.

Örneğin, Sayın Bakan Faruk Çelik demişti ki “Örnek çiftlikte tarla bitkileri olarak pamuk, soya, ayçiçeği, susam, buğday, mısır, şeker kamışı, bakla, yonca, bahçe bitkileri, narenciye, muz, mango, hurma, sera üretimi olarak domates, patlıcan, hıyar, biber ve diğer yeşil sebzeler üretilip Sudan ve Türkiye’de pazarlanacağını.” belirtti. Bu proje 7 bakan eskitti, nihayet 2018 yılında şirket kuruldu.

Şirket kurulduktan sonra belirlenen arazinin iç karışıklıklar nedeniyle işe yaramayacağı ortaya çıkınca ikinci bir arazi daha saptandı, bu arazinin de tarıma elverişli olmadığı 2021 yılında rapor edildi. Enerji harcadık, gittik, Sudan’da çalışmalar yaptık; oradan heyetler geldi, buradan heyetler gitti. Sonra, yönetim kurulu üyelerinin hem yönetim kurulu ücreti aldıkları hem de huzur hakkı aldıkları Sayıştay raporuyla ortaya çıktı. 2021 yılında 419 bin lira olan ödemenin milyonu geçtiği de ortada. Harcamaların tümünü sorduğumuz zaman da yanıt alamıyoruz.

Sonunda, bir baktık, Sayın Cumhurbaşkanının kararıyla Sudan’da kurulan şirket tasfiye edildi. ülkemizde tarım sorunluyken Sudan’a gidip de on yıldır neden enerjimizi boşa harcadık? Eğer Türkiye’de soruna bu kadar eğilseydik, GAP bölgesindeki çalışmaları sonlandırsaydık, KOP bölgesindeki sulamayla ilgili sorunlar aşsaydık Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke olarak tarımda sorun yaşamayacaktı. Sorduğumuz sorulara verilen yanıtta “Arz açığı bulunan ürünlerimizin arz açığını gidermek için oraya gidiyoruz.” dendi. Türkiye’nin 1980’lerde 28 milyon hektar olan tarım arazisini bugün 23 milyon hektara gerileten anlayış Türkiye’deki çiftçiye o desteği sağlamalıydı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçede 2024 yılı için destek açıklamasını yaptığında Türkiye’de 91 milyar lira destek ayrıldığını belirtti.

Oysa Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesine göre çiftçiye millî gelirin yüzde 1’i verildiğinde 411 milyar lira yapıyor. Kendi çiftçimizden esirgediğimiz desteği yurt dışı arayışlarında çarçur ettik, sudan işlerle uğraştık; o yetmedi, bir de Nijer’de tarım yapmaya kalkıldı. Oradan ürün buraya kırk beş günde geliyor, bir konteyner 20 bin dolar. O domates buraya nasıl gelecek, o salatalık buraya nasıl gelecek? Akıl var, fikir var. Sonunda hangi bakana soru sorduysak bir nedenle olumlu yönde anlattı hatta bakanın birisi “kazan-kazan” dedi, anlaşılan Sudan’dan bizi kazıdılar. Kendi enerjimizi tüketerek tarıma vereceğimiz desteği oralarda arayışta götürdüğümüzde TİGEM… 

TİGEM kendi şirketlerini kiraya veriyor, on sekiz şirketini kiraya vermiş, gidip orada tarım yapmakla uğraşıyor; önce kendi topraklarındaki tarım arazilerini işlemeyi becer. Nijer daha ilginç, Nijer için de soru soruyorum, Dışişleri Bakanı diyor ki: “Sudan’la iş yürümeyecek, Nijer’le ilişkiyi TİGEM yürütecek.” Arkasından aynı soruyu Tarım ve Orman Bakanına soruyorum “Bizim TİGEM’in böyle bir anlaşması yok.” diyor. Verilen bütün yanıtlar burada elimde mevcut, isteyenlere tek tek gösterebilirim. Bu bağlamda, yine bir proje daha böylece çökmüş oldu.

Onun için, Türkiye’de hayvancılık ve çiftçiliğin sorunlu olduğu süreçte, Endonezya’da buğday yetişmeyeceğini bilmeden gidip orada buğday yetiştirmeye kalkma aklını “Nijer’de tarım yapacağız.” deyip orada sonuçsuz kalmanın bedelini, Sudan’da sözleşmeyi feshederek “Artık bu işten vazgeçtik.” demeyi gündeme taşımak yerine “Keşke ülkemizde tarımın sorunları çözüldü; çiftçinin beklentileri gerçekleşti; hayvancılıkta dışa bağımlılığımız azaldı.” deseydik. Ama bu yıl Türkiye, hayvancılıkta da ithalatta rekora koşuyor. Onun için sudan işler yerine gerçekçi politikalara yönelmeli ve tarımın millî güvenlik kadar önemli olduğu ve stratejik bir alan olduğu unutulmamalı. Bu yönde çalışmalar yapılmalı diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum” dedi. 

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sudan'da Tarım Projesi Çöktü: "Sudan İşleri" Yerine Gerçekçi Politikalar Gerekiyor

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir