Türkiye’de ekonomik manzarayı şekillendiren faktörlerden biri, yabancı yatırımcıların Türk tahvil piyasasına olan ilgisidir. Son dönemde Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artışı kararları ve kısıtlayıcı tedbirlerin büyük bir bölümünü kaldırması, piyasalarda olumlu bir hava yaratmasına rağmen, yabancı sıcak para girişinin beklenen seviyede gerçekleşmemesi piyasada ciddi soru işaretlerine neden olmuştur.
Merkez Bankası’nın aldığı kararlar ve bankaları tahvil alımına yönlendiren tedbirlerin kaldırılması, TL tahvil faizlerinde hızlı bir artışı beraberinde getirmiştir. Ancak yabancı yatırımcıların tahvil alımı için beklediği faiz seviyesi henüz netlik kazanmamıştır. Bu durum, yatırımcılar ve piyasa analistleri arasında, yabancıların Türk tahvillerinde alıma geçmek için hangi faiz seviyesini beklediği konusunda spekülasyonlara neden olmuştur.
JPMorgan’ın Faiz Beklentileri
ABD’nin önde gelen bankalarından JPMorgan, Türk tahvillerinde alıma geçmeyi değerlendirmek adına belirlediği faiz seviyelerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Bankanın stratejistlerinin hazırladığı rapora göre, 10 yıllık TL cinsi Hazine tahvilinin adil faiz değerinin yaklaşık %35,7 olduğu ve bu seviyeyi görene kadar beklemede kalınacağı belirtilmiştir.
Tahvil Faizlerinde Rekor Artış
Seçim öncesinde uygulanan düzenlemelerin etkisiyle %7’ye kadar gerileyen 10 yıllık Hazine tahvili faizi, günümüzde %29’u aşarak rekor bir seviyeye ulaşmıştır. JPMorgan’ın raporunda, “Tahvil faizleri yükselmeye devam ediyor ancak alıma geçiş için daha fazla düzeltme gerektiğini düşünüyoruz” ifadesi yer almaktadır.
2013 yılında 70 milyar doların üzerinde olan yabancı yatırımcıların elindeki Hazine tahvili stoku, bugün itibarıyla 1,1 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. TL’deki sert değer kayıpları ve yabancı yatırımcıların yıllara yayılan çıkışları, tahvil stokunu ciddi şekilde düşürmüştür.
Tahvil Piyasasına Dönük Müdahaleler
Tahvil piyasasına dönük doğrudan ve dolaylı müdahaleler, tahvil faizlerinin yapay olarak düşmesine ve yabancı yatırımcıların piyasadan kaçmasına neden olmuştur. Seçim sonrasında göreve gelen yeni ekonomi yönetimi, bu müdahaleleri kademeli olarak kaldırmaya başlamış, bu durum piyasalarda TL’nin ucuz ve rekabetçi olduğu yönünde değerlendirmelere yol açmıştır.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik geleceği ve yabancı yatırımcıların Türk tahvil piyasasına olan ilgisini yakından etkileyecektir. Piyasa analistleri ve yatırımcılar, faiz oranlarının seyrini ve yabancı yatırımcıların tahvil piyasasına olan tepkilerini dikkatle takip edeceklerdir.