Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaşanan son tartışmalar, ülkenin güvenlik politikalarının merkezine oturdu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu CHP Sözcüsü Yüksel Mansur Kılınç, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu’nun, havayolu ikram firması Turkish DoCo’nun yönetim kurulu üyeliği ve maaşlı elemanlığı ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
Kılınç, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yıllardır neden olmadığını sorgulayarak, tek adam iktidarının güvenlik kaynaklarını saray ticaretinin bir parçası olarak gördüğünü iddia etti. Bu durum, hem TBMM içinde hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
2022 bütçesinde savunma ve güvenlik için ayrılan yüzde 11’lik paya rağmen, ülkede huzur ve güvenlik konusunda ciddi eksiklikler olduğunu vurgulayan Kılınç, Türkiye’nin güçlü ekonomik ve insan kaynaklarına sahip olmasına karşın güvenlik politikalarında ciddi zaafiyetler olduğunu dile getirdi.
Kılınç’ın konuşmasında, MGK Genel Sekreteri’nin yemek şirketi yönetim kurulu üyeliği yanı sıra, İçişleri Bakanı’nın kara para aklama suçlarına göz yumduğu ve Milli Güvenlik Kurulu Başkanı’nın dış şantajlara sessiz kaldığı iddiaları da yer aldı. Bu durum, Türkiye’nin milli güvenlik siyaset belgesinden yoksun olmasının altında yatan nedenlerin ve güvenlik politikalarındaki aksaklıkların bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Kılınç, AKP iktidarının sonuna gelindiğini belirterek, güvenlik alanını Saray’ın ve sıcak siyasetin etkisinden arındırmak, terörle ve organize suçlarla kesin mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu iddialar ve tartışmalar, Türkiye’nin güvenlik politikaları ve yönetim anlayışı üzerine ciddi soru işaretleri yaratıyor. Ülkenin geleceği için bu konuların derinlemesine ele alınması ve açıklığa kavuşturulması büyük önem taşıyor.
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
