Ganire Paşayeva, Azerbaycan devletinin ve halkının en büyük kutsal amacı olan işgal altındaki topraklarının kurtarılması için ömrünü vermiş bir vatanseverdi. 1975’te Azerbaycan’da dünyaya gelen Paşayeva, Tıp Fakültesi Pediyatri ve Uluslararası Hukuk mezunuydu. Gazeteciliği ve milletvekilliği kadar vatanseverliği ile de herkese örnek oldu.
Paşayeva, Türkiye’den insanlık dersi alın dediği Avrupa ülkelerine karşı Türkiye’nin güçlü olmasının Türk dünyasının güçlü olması anlamına geldiğini savundu. Türk seyircisinin de yakından tanıdığı Paşayeva, geçirdiği mide ameliyatı sonrası aniden tansiyonu düşünce hastaneye kaldırıldı. Daha 48 yaşındayken komaya giren Paşayeva, ne yazık ki kurtarılamadı.
Son Yolculuğuna Uğurlandı
Paşayeva’nın cenazesi, Türkiye’den de çok sayıda önemli isim ve diplomatın katılımıyla Başkent Bakü’de gözyaşları eşliğinde uğurlandı. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “Bugün biz Türkiye’de bir Türk devlet hadimi, devlet büyüğünü kaybetmiş gibi Türkiye’de de yas var, hüzün var. Bütün Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum” dedi.
Paşayeva’nın ailesine taziyelerini ileten Kıran, “Hanım için olabilir haklarınız çittir, haklarınızı merhum için halal ediniz” diye konuştu. Paşayeva’nın cenazesi, Bakü Şehitliği’nde toprağa verildi.
Karabağ’ın Kurtuluşunu Gördü
Paşayeva, ömrünü Karabağ’ın vatan toprağına dönmesine adamıştı. Artık ne Sovyet var size yardım edecek bizi baskıda saklayacak ne de başka bir güç var. O dönem bitti. Bizim dinimiz öldürün deseydi zaten sizi çoktan bitirmiştik bu coğrafyada söz diyerek Ermenistan’a meydan okudu.
Paşayeva, sözde Dağlık Karabağ’ın resmen dağıldığı haberiyle neredeyse aynı saatlerde hayatını kaybettiğini öğrendik. Ruhu şad olsun diyerek veda ettiği Karabağ’ın kurtuluşunu gördü. Kusura bakmayın İsa İncil’de size öldürün diye öğretmedi. Çocukları, yaşlı insanları, kadınları ama siz onu yapanların hepsine burada hak kazandınız iyi oldu diyerek Türkiye’nin Karabağ zaferini kutladı.