Türkiye'nin Deprem Gerçeği: Sözler ve Gerçekler Arasındaki Uçurum

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, sık sık depremlerle sarsılan bir ülke olarak, son yıllarda büyük bir inşaat hamlesi içerisinde. Ancak Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz’ın açıklamaları, bu sürecin gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. Kocamaz, devletin depremzedelere yönelik yaptığı vaatler ve gerçekleştirilen konut inşaatları arasındaki büyük farka dikkat çekiyor.

Devletin Vaatleri ve Gerçekleşenler Arasındaki Fark

Türkiye’de, 6 Şubat depremi sonrası, 850 bin daire ya da ağır hasarlı, oturulamaz durumda olduğu biliniyor. Buna rağmen, devletin bu yıkımın ardından verdiği sözler ve gerçekleştirdiği inşaatlar arasında büyük bir uçurum var.

Sayın Bakan, her ay 10 bin ila 20 bin konutun teslim edileceğini açıklasa da, gerçekte sadece 200 bin civarında konutun inşası devam ediyor. Bu, yıkılan veya hasar gören konut sayısına kıyasla oldukça düşük bir rakam.

Depremzedelerin Çaresiz Bekleyişi

Depremden bu yana geçen on ay içinde, birçok depremzede hala tapusuz ve evsiz. Kış günlerinde bile çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler, hükümetin bu konudaki yetersizliğine dair eleştirilerini artırıyor. Kocamaz, Kızılay’ın çadırları ücretsiz dağıtmak yerine satmayı tercih ettiğini ve iktidarın depremzedelere yönelik yetersiz desteğini vurguluyor.

Siyasi Vaatler ve Gerçekleşenlerin Karşılaştırılması

Deprem bölgesindeki vatandaşlar, seçim öncesi verilen vaatlerin yerine getirilmediğini hissediyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda sessiz kalması ve Sayın Bakan’ın 2024 Aralık ayına kadar depremzedelere yeni konutlar sözü, vatandaşların umudunu artırıyor ancak geçmiş tecrübeler bu vaatlerin ne kadar gerçekçi olduğu konusunda şüpheler uyandırıyor.

Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;

”Bugün itibarıyla 200 bin civarında konut inşaatının devam ettiği anlaşılmaktadır. Sayın Bakan her ay 10 bin, 20 bin konutu yaptıkça hak sahiplerine teslim edeceklerini açıkladı. 11 ilimizi kapsayan 6 Şubat depreminde 850 bin daire yıkıldı ya da ağır hasarlı, oturulamaz durumda. Bir yılda teslim edilmesi için söz verilen konut sayısı 319 bin, buna karşılık inşaatı devam eden konut sayısı da 200 bin. Oysaki televizyon kanallarında yapılan kampanyaları, dünyanın her yerinden depremzedelere yapılan yardımları duyduk, biliyoruz.

Olmadı, ek vergiler konularak vatandaşlarımızın 2’nci kez motorlu taşıtlar vergisi ödemesi sağlandı. Buna rağmen, depremin üzerinden tam on ay geçti, ortada ne konut var ne de bir tapu; depremzede vatandaşlarımızın bu konudaki serzenişleri de ayyuka çıktı.

Deprem bölgesinde geçici barınma konusunda büyük sorunlar yaşanmakta; bugün bile, bu kış günlerinde hâlen çadırlarda kalan aileler var. Kızılayın çadırları ücretsiz dağıtmak yerine parayla satmayı tercih ettiği bir dönemde yapılan konutların iktidar tarafından depremzedelere ücretsiz olarak dağıtılmasını takip ediyoruz.

Sonuç olarak, seçim öncesi sözler verildi, oylar alındı, deprem bölgesinde 1’inci parti olundu; bugün gelinen noktada vatandaş hâlâ çile çekmeye devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı topa hiç girmedi. Bunun üzerine Sayın Bakan bu kez depremzedelere 2024 Aralık ayı sözünü verdi “En geç bir yıl içinde teslim edeceğiz, hiç kimsenin şüphesi olmasın.” dendi.

Sayın Bakana haksızlık etmeyelim, Sayın Bakan her alanda bir enkaz devraldı. Daha önceki Bakan arkasında 11 ilde binlerce evsiz barksız, hatta konteynersiz depremzede bıraktı, birçok ilde de bir o kadar TOKİ mağduru bıraktı, gitti.” dedi. 

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türkiye'nin Deprem Gerçeği: Sözler ve Gerçekler Arasındaki Uçurum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir