Türkiye’nin doğal güzelliklerinin kalbi olan ormanlık alanları, son yıllarda ciddi bir tehdit altında. 2018’den bu yana yaklaşık “3 bin 200 adet futbol sahası” büyüklüğünde ormanlık alanın vasfından çıkarılması, doğa severlerin ve çevre aktivistlerinin tepkisini çekiyor.
Öncelikle, bu durumun ciddiyetini vurgulamak gerekir. Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı’nın belirttiği gibi, bu kadar büyük bir alanın orman dışına çıkarılması, doğal yaşam için büyük bir kayıp anlamına geliyor. Resmi Gazete’de 7 Ocak 2021 tarihinde yayımlanan 3413 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ve 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun ek 16. maddesi kapsamında yürürlüğe giren ‘Orman Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’, bu değişikliğin arkasındaki ana düzenleme olarak öne çıkıyor.
Bu düzenleme ile Bingöl, Bursa, Elazığ, Eskişehir, Kastamonu, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sinop, Tokat ve Zonguldak gibi birçok ildeki ormanlık alanlar, çeşitli amaçlarla orman dışına çıkarıldı. Bu kararlar, doğal varlıklarımızın korunması ve sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişeler yaratıyor.
Eski Milli Parklar Genel Müdürü ve Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Genel Başkanı Özkara’nın ifadeleri, bu konunun vahametini gözler önüne seriyor. Özkara, şu anda binlerce dosyanın orman dışına çıkarılması için bekletildiğini ve bu durumun gelecekte daha da artacağını belirtiyor. 17 kez yapılan kararname ile yaklaşık 600 hektar sahanın dışarı çıkarılması ve bu alanların sürekli genişlemesi, orman varlığımız için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Burada dikkat çeken bir diğer nokta ise, bu kararların ucu açık bir yetkiyle verilmesi. Anayasanın 1961 yılında idarenin bu keyfiyetini sınırlama amacıyla getirdiği düzenlemelere rağmen, günümüzde yaşanan bu gelişmeler, orman alanlarının geleceği konusunda ciddi endişeler uyandırıyor. 1982 yılında yapılan benzer düzenlemeler ve 31 Aralık 1981 tarihine kadar 2B’lerle ilgili yapılan düzenlemelerle 640 bin hektar sahanın kaybedilmesi, bu konudaki endişeleri daha da artırıyor.
22 milyon 500 bin metrekareye ulaşan bu orman dışına çıkarılan alanlar, Türkiye’nin doğal varlıklarının nasıl bir tehlike altında olduğunu gözler önüne seriyor. Bu durum, hem mevcut hem de gelecek nesiller için ciddi bir kayıp anlamına geliyor ve doğal yaşamın korunması için acil önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor.
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
