Türkiye'nin Tarımsal Geleceği Tehlikede: Şerafettin Kılıç'ın Acil Çağrısına Kulak Verin!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet ve Gelecek Grubu olarak, Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, tarım ve hayvancılığın Türkiye için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor. Gıda, insan yaşamının devamı için olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Kılıç, bir ülkenin refah düzeyinin, tarımsal üretimdeki kendi kendine yeterliliği ile doğru orantılı olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin Kaybeden Tarım Politikaları

Ne yazık ki, Türkiye’nin tarım ve hayvancılık alanında sahip olduğu potansiyel, yanlış politikalar nedeniyle tam olarak kullanılamamıştır. Kılıç, Türkiye’nin bir zamanlar tarım ürünlerini kendisi üretebilen bir ülke iken, şimdi birçok temel ürünü ithal etmek zorunda kaldığını dile getiriyor. Bu durum, ülkenin tarım politikalarında ciddi bir revizyon gerektiğinin göstergesi.

Çiftçilerin Karşılaştığı Sorunlar ve TOKİ Politikaları

Türkiye’deki çiftçiler, birçok zorlukla mücadele ediyor. Kılıç, özellikle köylerin çevresindeki arazilerin TOKİ tarafından sessizce satışa çıkarılmasının çiftçiler için büyük bir problem olduğunu vurguluyor. Bu durum, köylerin tarımsal üretimini olumsuz etkiliyor ve köylülerin yaşam alanlarını daraltıyor.

Değerlerimizin Satışı ve Köylülerimizin Durumu

Kılıç, son yıllarda Türkiye’nin değerli varlıklarının satıldığını ve bu durumun tarım sektörünü de etkilediğini belirtiyor. Şeker fabrikaları, TELEKOM, PETKİM gibi önemli kuruluşların satışı, ülkenin tarımsal üretim kapasitesine zarar vermiştir. Kılıç, şimdi ise köylülerin topraklarının satışa çıkarılmasının bu sorunları daha da derinleştirdiğini söylüyor.

Tarımsal Üretimin Korunması ve Grup Önerisi

Kılıç, tarımsal üretimin korunması ve köy arazilerinin satışının durdurulması gerektiğini vurguluyor. İYİ Partinin bu konudaki grup önerisini desteklediğini ve bu konuda tüm partileri sorumluluk almaya çağırdığını belirtiyor.

Konuya ilişkin şöyle dedi;

”Saadet ve Gelecek Grubu olarak tarım ve hayvancılığın bir millî güvenlik meselesi olduğunu defaatle ifade ediyoruz. “Tarım” dediğimiz gıdadır, gıda ise insanın yaşamını sürdürebilmesi için gereksinim duyduğu en temel ihtiyaçtır. Dolayısıyla müreffeh bir ülke en başta tarımsal üretimde kendi kendine yetebilen bir ülkedir. İklim koşulları ve verimli arazileri dolayısıyla Türkiye’miz tarımda, hayvancılıkta ve orman varlığı açısından kendine fazlasıyla yetebilecek potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır.

Ancak şu bir gerçek ki potansiyel ne kadar yüksek olursa olsun, doğru politikalar uygulanmadığı sürece istenilen sonuçlara ulaşılamaz. Nitekim, ülkemiz bir zamanlar tarımda kendi kendine yetebilen bir ülkeyken bugün birçok temel ürünü dışarıdan ithal eder duruma gelmiştir.

Ülkemizde tarım ve hayvancılık kan kaybederken bugün üretim yapmaya çalışan çiftçilerimiz birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Nitekim, şu an üzerinde konuştuğumuz grup önerisinin konusuna baktığımızda meselenin hangi boyutlara ulaştığı açıkça ortadadır. Büyükşehir yasasıyla tüzel kişiliği ortadan kalkan köylerin etrafındaki gelişim alanları sessiz sedasız TOKİ’ye devredilirken TOKİ köylülere ait olan bu arazileri satılığa çıkarıyor.

Sadece TOKİ değil, köy toprakları çeşitli oyunlarla Millî Emlak ve belediyeler eliyle de satışa çıkarılıyor. Bugünkü tabloya baktığımızda köy arazilerinin satışa çıkarılması artık tuzun dahi koktuğunun, denizi bırakın kumun dahi tükendiğinin açık göstergesidir. Bu ülkenin değerlerini sata sata bitiremediniz; Şeker Fabrikaları başta olmak üzere üretim yapan fabrikaları sattınız, TELEKOM, PETKİM, gübre işletmelerini sattınız, limanları sattınız, sattıklarınızı saymaya çalışsak inanın ki sürem yetmeyecektir. Son yirmi yıldır bu ülkenin değerlerini istikrarlı bir şekilde satıyorsunuz.

Şimdi sıra köylünün toprağına mı geldi? Yeter artık, bari köylülerimizin toprağına dokunmayın. Köylerin boşalması yetmiyormuş gibi şimdi de gelişim alanlarının sessiz sedasız TOKİ’ye devredilerek satışa çıkarılması asla kabul edilemez. Daha önce meradan hazineye çevrilen arazilerin TOKİ tarafından satışa çıkarılması hem o köydeki tarımsal üretime büyük bir darbe vuracak hem de köyler tamamen emlakçıların rant alanı hâline gelecektir. Zaten köy nüfusunun azalmasından dolayı tarımsal üretimi büyük bir yara alan köylerde üretim tamamen duracak.

Köyleri rant alanına çevirecek bu satışlar derhâl durdurulmalıdır. Tarihî sorumluluğunun gereği olarak hepimizi bu toprakların satışına engel olmaya davet ediyorum. Bu vesileyle köy topraklarının satışlarının araştırılması ve engellenmesine ilişkin İYİ Partinin grup önerisini önemli buluyor ve destekliyorum, grup olarak destekliyoruz.” dedi. 

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türkiye'nin Tarımsal Geleceği Tehlikede: Şerafettin Kılıç'ın Acil Çağrısına Kulak Verin!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir