UNRWA'nın Fon Krizi: Batı'nın Çifte Standartları ve Filistinli Mülteciler Üzerindeki Etkisi

UNRWA'nın Fon Krizi: Batı'nın Çifte Standartları ve Filistinli Mülteciler Üzerindeki Etkisi
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), geçtiğimiz günlerde, finansmanının 17 Batı ülkesi tarafından askıya alınmasıyla karşı karşıya kaldığını duyurdu. Bu, Gazze Şeridi başta olmak üzere, Batı Şeria, Ürdün, Lübnan ve Suriye’deki milyonlarca Filistinli mülteci için endişe verici bir gelişme.

Özellikle de Gazze Şeridi, geçtiğimiz Ekim ayında Hamas’ın başlattığı saldırıların ardından İsrail ordusu tarafından hedef alınmasıyla büyük sıkıntılar yaşamıştı. İsrail, UNRWA çalışanlarının saldırılara katıldığını iddia etti, bu da Batılı ülkelerin finansmanı durdurma kararına yol açtı.

Bu karar, Batılı bağışçıların daha önce benzeri suçlamalarla karşılaşan diğer BM ajansları veya barış operasyonlarına yönelik tutumlarından farklılık gösteriyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler barış güçleri Haiti’de cinsel istismar ve saldırılarla suçlandığında ya da eski Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanı John W. Ashe rüşvet, para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığında, bu tür ciddi ihlallere rağmen finansman kesintisine gidilmedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, UNRWA çalışanlarına yönelik iddiaların ABD tarafından bağımsız olarak teyit edilmediğini belirtse de, iddiaları oldukça güvenilir bulduklarını açıkladı. ABD’nin, UNRWA’ya yönelik finansal desteğini askıya alması, ajansın yıllık 1,2 milyar dolarlık bütçesinde büyük bir eksiklik yaratıyor. Bu durum, Gazze’deki 1,7 milyon Filistinli mültecinin yanı sıra, mülteci statüsü olmayan 400 bin Filistinliyi de olumsuz etkiliyor.

Batılı bağışçıların bu adımı, UNRWA finansmanını bir baskı aracı olarak kullanıyor gibi görünüyor. Bu, mülteci yardımının ve genel olarak insani yardımın tarafsız ve tarafsız olması gereken teorik beklentilerle çelişiyor. Göç ve uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, finansman sıklıkla bir dış politika aracı olarak kullanılıyor.

UNRWA, 1948’de İsrail’in kurulmasından sonra yerlerinden edilen yaklaşık 750 bin Filistinliye yardım etmek amacıyla kuruldu. O günden bu yana, ajans altı milyon Filistinliye temel hizmetler sağlayarak bölgedeki en önemli yardım kuruluşlarından biri haline geldi. Ancak, UNRWA’nın politik olarak görülmesi ve eleştirilmesi, özellikle İsrail ve ABD tarafından sıkça gündeme getiriliyor.

Sonuç olarak, UNRWA’nın fonlarının askıya alınması, sadece bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda uluslararası yardımın nasıl politikleştirilebileceğinin ve mülteci yardımının çifte standartlarına dikkat çekiyor. Bu durum, Filistinli mültecilerin geleceği üzerinde derin etkilere sahip olabilir ve uluslararası toplumun bu krize nasıl tepki vereceği merak konusu.

Bu makale, UNRWA’nın karşı karşıya olduğu finansal krizin ve bu krizin Filistinli mülteciler üzerindeki potansiyel etkilerinin yanı sıra, uluslararası yardımın politikleştirilmesinin daha geniş çerçevedeki sorunlarına ışık tutuyor. Gazze Şeridi ve diğer bölgelerdeki Filistinli mültecilere yönelik yardımların devamı için uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekiyor.

 
BİZİ TWİTTER'DAN TAKİP ET ►►►► https://twitter.com/personelilantc
BİZİ TELEGRAM'DAN TAKİP ET ►►►► https://t.me/personelilan
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
UNRWA'nın Fon Krizi: Batı'nın Çifte Standartları ve Filistinli Mülteciler Üzerindeki Etkisi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir