Zeytinburnu Stadyumu Tarihin ve Anıların Yıkımı mı, Yeniden Doğuş mu?

Zeytinburnu Stadyumu, İstanbul’un en köklü spor yapılarından biri olarak, 1984’ten 2014’e kadar Zeytinburnuspor’a ev sahipliği yapmıştır. Ancak son yıllarda yaşanan hukuki ve idari mücadeleler, stadyumun geleceğini belirsizliğe sürüklemiştir.

Tarihi Miras ve Hukuki Mücadeleler

Zeytinburnu Stadyumu’nun bulunduğu 42 bin metrekarelik arazi, 2014 yılında Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na devredildi. Bu karar, arazinin asıl sahibi olduğunu iddia eden Zeytinburnu Belediyesi’nin hukuki mücadelesini tetikledi. 2020 yılında belediye davayı kazansa da, Cennet Mekan Pertevniyal Valide Sultan Vakfı’nın da hissesi bulunması nedeniyle tapu işlemleri tamamlanamadı.

Stadyumun Bugünkü Durumu

Bir zamanlar 16 bin kişilik kalabalıklara ev sahipliği yapan stadyum, yıllar süren hukuki mücadeleler nedeniyle atıl duruma düştü. Uyuşturucu bağımlılarının sığınağı haline gelen stadyum, yıkılan duvarları ve bakımsız yapısıyla dikkat çekiyor. Belediye, güvenlik sorunlarına karşı yeniden duvar örülmesine karar verdi.

Zeytinburnuspor’un Anıları

Zeytinburnuspor’un eski futbolcusu Cahit Kesler, kulübün tarihine ışık tutuyor. Kesler, 1994’te stadyumun çim sahaya dönüştürülmesiyle kulübün profesyonel lige yükseldiğini ve 16-17 bin kişilik kapasitesiyle İstanbul’un saha sorunları için ideal bir yer olduğunu belirtiyor. Ancak 2010 yılında yaşanan darbe ile stadyumun kullanılamaz hale geldiğini ve sonrasında harabeye döndüğünü ifade ediyor.

Düşüş ve Yeniden Yapılanma Umudu

Yılmaz Çam, Zeytinburnuspor’un yöneticilerinden biri olarak, kulübün 1999 belediye seçimlerinden sonra yaşadığı düşüşü anlatıyor. Çam, stadyumun ve kulübün tarihi önemini vurgulayarak, 2012’ye kadar futbolun oynandığını, ancak sonrasında çeşitli nedenlerle bu faaliyetlerin durdurulduğunu belirtiyor. Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un, stadyumun bir ay içinde yıkılarak yeniden inşa edileceğine dair söz verdiğini aktarıyor.

Sonuç

Zeytinburnu Stadyumu’nun geleceği, tarihi değerinin ve toplumsal etkisinin yanı sıra, yaşanan hukuki ve idari mücadelelerle de iç içe geçmiş durumda. Stadyumun yıkılıp yeniden inşa edilmesi, hem spor topluluğu için umut verici bir gelişme olabilir hem de tarihi bir mirasın kaybı anlamına gelebilir